Haberler

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın Katılımlarıyla “Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı” Devam Etti

23.05.2024

Avrupa’daki iki dillilere Türkçe öğretimi süreçlerini çeşitli boyutlarıyla değerlendirmek ve bu konuda ortaya çıkan sonuçları ilgili kurumlar ve kamuoyuyla paylaşmak amacıyla 22-23 Mayıs 2024 tarihlerinde Üniversitemiz ve Türkiye Maarif Vakfı iş birliğiyle düzenlenen Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı'nın ikinci günü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. 

Bakan Göktaş: “Çalıştaydan Çıkacak Sonuçların Bundan Sonra Atılacak Adımlarda Değerli Katkıları Olacağına Yürekten İnanıyorum”

"Ailenin Rolü ve İşlevi" başlıklı oturum kapsamında konuşmasını gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Böylesine kıymetli bir programda sizlerle bir araya geldiğim için çok büyük bir memnuniyet ve mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Yurt dışında yaşayan çocuklarımıza verilecek Türkçe eğitimi faaliyetleri için düzenlenen bu çalıştayı çok kıymetli bulduğumu bir kere daha özellikle belirtmek isterim. Üniversitelerimizin, kurumlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın katkılarıyla gerçekleştirilecek toplantıların verimli sonuçlara vesile olmasını diliyorum. Bu vesileyle Türkçenin yaşatılmasına katkı sunacak bu çalıştayın hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Bilimsel çalışmalar anadil eğitiminin bireylerin bağımsız düşünme, doğru anlama ve kendini ifade etme yeteneklerinin gelişiminde önemli bir etken olduğunu gösteriyor. Bu anlamda bir insanın öncelikli olarak ana dilini en iyi şekilde öğrenmesi, hayatının ve geleceğinin şekillenmesinde çok önemlidir. Ana vatanından uzakta doğmuş, büyümüş ve hayata atılmış bir ailenin çocuğu olarak bu çalışmaların ne kadar kıymetli olduğunu bizzat tecrübe etmiş biriyim. Şunu özellikle belirtmek isterim ki anadil eğitimi, yurt dışında yaşayan çocuklarımızın kültürümüzden, değerlerimizden kopmamaları açısından kritik bir öneme sahiptir. Bunun yanı sıra anadil eğitiminin aynı zamanda yabancı dil öğrenmede de kolaylaştırıcı bir etkisi vardır. Bilimsel olarak da bunu gösteren epey bir çalışma vardır. Çocuklarımıza güçlü bir anadil eğitimi sunmak onların eğitim ve sosyal hayatlarındaki başarılarını da doğrudan etkileyen bir unsurdur. Bu amaçla Almanya, Hollanda, Avusturya ve Belçika'da yıllar önce okullarda anadilde eğitim dersleri verilmekteydi. Tabi bu bazı yerlerde biraz daha zorlaştırılmış ve bu hocalar doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilmekteydi." dedi. "Çocuklarımızın Türkçeyi etkili bir şekilde öğrenmeleri ve kullanmalarında ailelerin de rolü oldukça çok çok önemli. Tıpkı aile arasında kurulan güçlü bağlar gibi parçası olduğu toplumla da güçlü ve sağlam bir iletişim anadili ile kurulur." diyerek sözlerini sürdüren Göktaş, "Anadil aile içindeki iletişimde ve ana yurt ile bağlarının sürdürülmesinde de önemli bir oynamaktadır. Çocukların ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabalarıyla çok dilli bir ortamda etkili bir iletişim kurmasına olanak tanır. Böylece nesiller arası bağlar da güçlendirilir. Bu anlamda ailelerin bu süreçte etkin bir şekilde yer almalarına ayrıca önem verilmelidir. Çünkü kimlik ailede gelişir, sağlıklı nesillerin sürekliliği de ve devamlılığı da aileyle sağlanır. Milli ve manevi değerlerin kuşaklar arası aktarımı ancak aileyle mümkündür. Bu nedenle bakanlık olarak hizmetlerimizin ve politikalarımızın odağında aile bulunuyor. Şuna yürekten inanıyoruz ki aile yapısı ne kadar güçlü olursa ne kadar sağlam olursa evlatlarımızın geleceği de o kadar umut dolu ve refah içinde olur. Aile ne kadar güçlü olursa toplum da o kadar güçlü olur. Bu inançla bugün güçlü birey, güçlü aile, güçlü toplum, güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz hafta detaylarını açıkladığımız Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planımızla bu alandaki çalışmalarımıza yeni bir boyut kazandırdık. Eylem planımız doğrultusunda belirlediğimiz hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı başlattık. Atacağımız adımlarla Türkiye Yüzyılı'nda güçlü aileleriyle güçlü bir Türkiye olma yolunda kararlılıkla yürüyeceğiz. Bugün sadece yurt içinde değil, uluslararası alanda da aile yapısı ve değerlerinin korunması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün 60 yılı aşkın bir süre önce Avrupa'ya göç eden ilk nesilden sonra artık yurt dışında yaşayan dördüncü hatta beşinci kuşaktan söz ediyoruz. Sadece Avrupa'da değil, dünyanın dört bir yanında vatandaşlarımız bulunmaktadır. Ülkemizden uzakta yaşayan vatandaşlarımız geleneklerimizi ve Türk aile yapısını koruyarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Biz de her nerede olursa olsun vatandaşlarımızın daima yanında olmaya gayret ediyoruz. Bugün halihazırda 6 ülkede 14 yurt dışı temsilciliğimizle rehberlik hizmeti sağlıyoruz. Aile ataşeliklerimizle vatandaşlarımızın bulundukları ülkede sosyal hizmet konularıyla sorun yaşamalarına engel olmak ve var olan sorunları çözüme kavuşturmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde aile ve sosyal hizmetler ataşeliklerinin sayılarını artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda öncelikli olarak da Belçika ve Fransa'da aile ve sosyal hizmetler ataşeliği açmayı hedefliyoruz. Böylece yurt dışındaki vatandaşlarımızın karşı karşıya kalabilecekleri olası sorunlara anında müdahil olmaya ve taleplerini hızlıca karşılamaya devam edeceğiz. Bugün güçlü ve büyük Türkiye'nin sadece Türkiye sınırlarından ibaret olmadığını artık herkes biliyor. Bugün dünyanın her neresinde olursa olsun aile bağlarımızı güçlendirmek ve korumak için gerek bizlere gerekse sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görevler düşüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Aileye sahip çıkmak, insanlığın geleceğine sahip çıkmaktır' vurgusu bizim için bir rehber niteliği taşıyor. Bu anlamda aile değerlerimize her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Bunu gerçekleştirmenin en güzel yolunun da çocuklarımızın Türkçeyi en iyi şekilde öğrenmelerinden geçtiğini biliyoruz. Bu salonda bir araya gelmemize vesile olan Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı'nın bu inanca hizmet edeceğinden eminim. Türkiye Maarif Vakfı dünyanın dört bir yanında bulunan okullarıyla bu amaç doğrultusunda yıllardır hizmet veren kıymetli bir kuruluşumuzdur. Ayrıca iki dilli çocuklara yönelik akademik bir merkez olan Türk-Alman Üniversitesi de bu konuda önemli bir rol üstlenmiştir. Bu iki kurumun öncülük ettiği bu kıymetli çalıştayda katılımcılarımızla mesele tüm boyutlarıyla ele alınıyor. Çalıştaydan çıkacak sonuçların bundan sonra atılacak adımlarda değerli katkıları olacağına yürekten inanıyorum. Ayrıca burada geliştirilecek iş birliklerinin çok verimli çalışmalara zemin hazırlayacağına inanıyorum. Bakanlık olarak bu konudaki iş birliği imkanlarını değerlendirmeye açık olduğumuzu özellikle belirtmek isterim. Sözlerime son verirken başta hocalarımız olmak üzere organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. 

Rektörümüz: “Çalıştayımızı Teşriflendirerek Bizlerle Olduğu İçin Sayın Bakanımıza Şükranlarımı Arz Ediyorum”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı ile ilgili bilgilendirmede bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Cemal Yıldız konuşmasında, "Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı'nın ikinci gününde çalıştayımızı teşriflendirerek bizlerle olduğu için Sayın Bakanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Üniversitemize hoş geldiniz. Türkçe öğretimi hem Türkiye'de hem de yurt dışında giderek artan bir değer kazanmakta. Küreselleşme ve dijitalleşme ile birlikte Türkçenin öğretimi ve öğrenimi yeni fırsatlar ve zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda dil öğretimi süreçleri ve yöntemlerini sürekli olarak gözden geçirmek ve iyileştirmek gereklidir. Bu etkinlik dil ve kültürlerarası etkileşimin önemini vurgulayarak iki dillilere Türkçe öğretimi alanına yeni ufuklar açmayı hedeflemektedir. Bu çalıştay Türkçe öğretimi konusunda deneyim sahibi olan kurumları, uzmanları, araştırmacıları ve öğretmenleri bir araya getirerek bilgi ve tecrübe paylaşımı sağlamakta ve buna yönelik bir platform sunmaktadır. Amacımız katılımcılar arasındaki iş birliğini artırmak, en iyi uygulamaları belirlemek ve dil öğretiminde etkili stratejiler geliştirmektir. Üniversitemiz ve Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen bu önemli çalıştayda altı oturum halinde dünyada ve Avrupa'da uygulanan çok dillilik politikaları, yurt dışında faaliyet gösteren kurumlar ve bunların faaliyetleri, ders içerikleri, materyal ve müfredatlar, öğretici nitelikleri, ölçme-değerlendirme-sertifikalandırma ve eğitimde ailenin rolü gibi önemli başlıklar altında oturumlar gerçekleştirilmektedir. Dün yapılan açılıştan sonra ve bugün sabah da ana konuşmacıların sunumlarını dinledik ve dört ana başlıktaki atölye çalışmalarını gerçekleştirdik. Her bir oturumda katılımcılar tüm çalıştay başlıklarında önemli katkılar sundular. Sayın Bakanım bakanlığınızın da görev alanına giren aile ve ailenin eğitime katkısı konusundaki oturuma bizzat katılarak bizlere destek vermeniz ve katkınızdan dolayı sizlere tekrar teşekkürlerimi arz ediyorum. Şahsınız da yurt dışında çok dilli bir ortamda yetişen bir birey olarak eğitimde ailenin işlevi ve rolü konusunda verecek olduğunuz mesajlar özellikle yurt dışındaki ailelerimiz için çok büyük önem arz etmektedir." dedi.

Oturumun ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Rektörümüz Prof. Dr. Cemal Yıldız, kampüsümüz ve Mevlüde Genç Kütüphanesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu.